Nisan 2005’te, Hamburg’un Altona bölgesinde görev yapan doğa koruma görevlileri kurbağaların şişip patladığını, bazı durumlarda hayvanların iç organlarının bir metre kadar uzağa fırlayabildiğini bildirdi. Olayların sayısı artınca bölge sakinleri kenarında yaşadıkları ve kurbağaların da yaşam yeri olan göle “Tümpel des Todes” (Ölüm Havuzu) adını taktı. Ölüm olaylarının özellikle geceyarısından sonra, saat 2 ile 3 arasında sıklık kazandığı rapor edildi. Anlatımlara göre, hayvanlar normal boyutlarının üç buçuk katı kadar şişmekte ve kısa bir süre sonra da patlamaktaydı.
Önceleri virüsten ya da mantardan kaynaklanan bir enfeksiyondan kuşkulanıldıysa da laboratuvar testlerinde herhangi bir enfeksiyon bulgusu bulunamadı.
Alman veteriner Franz Mutschmann topladığı kurbağa ölülerini inceledikten sonra, olayın bölgede çok sayıda karganın toplanmasıyla bağlantılı olduğu sonucuna vardı – ölümler karga saldırıları ile kurbağaların savunma amacıyla şişmelerinin bir sonucuydu. Kargalar, kurbağanın göğüsle karın bölgesi arasında kalan deriyi koparıp lezzetli olduğu anlaşılan karaciğerini kapmak için saldırıyordu. Savunma amacıyla kurbağalar vücutlarını şişirdiği için, karganın gaga darbesiyle vücutta delik oluşunca tüm basınç – beraberinde kurbağanın iç organları – deliği zorlayınca patlama gerçekleşiyordu. Çok zeki hayvanlar olan kargalar bu yöntemle kurbağaların savunma mekanizmasını aşabileceklerini anlayınca da yüzlerce kurbağa bir anda hedef haline geliyordu.
Diğer Yazılar
Uzayan Adam
Nişanlısı tarafından terk edilen adam kendisiyle evlendi
Yapay zekanın da kafası karıştı: Top mu, hakemin keli mi?